Dava açılmasını gerektirir yeter sebepler varsa bir iddianame ile disiplin mahkemesinde dava açılır (m.15). Üst disiplin amirinin şikâyet, müracaat ve resen disiplin amirinin verdiği cezayı değiştirmesi ikinci defa ceza verildiği anlamına gelmez. Fail yine tek ceza ile cezalandırılmış, fakat itiraz makamı tarafından cezasının niteliği değiştirilmiştir[320]. Maddesinde ; “ Herhangi bir komutanın merkezden veya gemisinden uzaklaşması veyahut hizmet edemeyecek derecede mazeretinin vukuu halinde, kuruluşuna göre rütbe ve kıdemce kendi rütbesine en yakın muharip sınıfa mensup (Gemilerde 2 . komutan, havada uçuş birliklerinde uçucu subay) astını vekil bırakır. Muharip olmayan sınıflarda sınıf ve hizmetin özelliğini dikkate alarak rütbe ve kıdemce en yakın astını vekil bırakır ve yetkililere bildirir. Her amir emri altındaki şahıslara disiplin cezası vermeğe yetkilidir (m.168/1). Disiplin amiri, disiplin cezası vermeye yetkili amire denir[279]. İlgili mevzuatında özel bir düzenleme yoksa[280], onbaşıdan itibaren bütün amirler emri altındaki kişilere disiplin cezası vermeye yetkilidir (AsCK m.168/1).
Yukarıdaki sözleşme hükmü ve açıklamalar çerçevesinde, oda hapsi disiplin cezasının sözleşmenin 5. Fıkrasında belirtilen hallerden hiçbirine uymadığı dolayısıyla ortada bir iç hukuk – Sözleşme çatışması bulunduğu sonucuna varılmaktadır. Askerliğin, temel hak ve hürriyetleri sınırlayabileceği bir durum da Anayasa’nın 137. Anayasa’ya göre kamu hizmeti görenlerin kanunsuz emirleri yerine getirmeleri yasaktır. Ancak askerî hizmetlerin görülmesi bakımından kanunla buna istisnalar getirilebilir. Maddeleri gereği askerler aldıkları emirleri derhal ve mutlak surette yerine getirmekle yükümlüdürler. Verilen emrin yerine getirilmesinden dolayı sorumluluk emri verene aittir\. Oyunlarımızda adil ve şeffaf bir oyun deneyimi sunuyoruz. mostbet casinomhub güncel giriş https://museojulioromero.org/\. Maddesine göre de, ast verilen emrin sınırlarını aşmadıkça veya suç amacı taşıdığını bilmediği sürece kanuna aykırı emirden dolayı sorumlu tutulamaz[501]. Ast açıkça suç teşkil etmeyen emri kanuna aykırı dahi olsa yerine getirmek mecburiyetindedir.
Davanın ciddiyeti, taraf Devletlerin gelenekleri ve AİHS’nin kişinin fiziksel özgürlüğüne atfettiği önem bunu gerektirmektedir[600]. Maddede öngörülen özgürlük kısıtlamasının içeriği bireyin fizik yahut beden özgürlüğü; diğer bir deyimle, bir yere kapatılmaması, tutulu (yakalama, gözaltı vb.) veya tutuklu bulunmaması hakkıdır[544]. Düzenlemeyle gözaltına alma ve tutuklama sürelerini kısıtlayarak ve bazı şartlara bağlayarak, kişi özgürlüğünün devlet tarafından keyfi bir şekilde ihlal edilmesinin önlenmesi amaçlanmıştır[545]. Halen uygulama imkanı bulunan bu disiplin cezası artık kıtası huzurunda infaz edilmediğinden kişiyi teşhir etme niteliği ortadan kalmıştır. AİHS’nin Anayasa’ya aykırı olduğunun iddia edilememesi, normlar hiyerarşisindeki yeri konusunda farklı fikirlerin savunulmasına yol açmıştır[465]. Anayasanın sözünden hareket eden ve konuya genel olarak uluslararası andlaşmalar açısından bakan bazı yazarlara[466] göre, uluslararası andlaşmalar kanun düzeyinde olduğundan, andlaşma ile kanun hükümlerinin çatışması halinde, sonraki norm uygulanır. Disiplin Mahkemesi kararlarının denetlenmesinin diğer bir yolu da “yazılı emir”dir. Yazılı emir, disiplin mahkemeleri tarafından verilip kesinleşmiş bulunan kararlarda kanuna aykırılık bulunduğundan bahisle kararın bozulması için Askeri Yargıtay’a başvurması hususunda Askeri Yargıtay Başsavcısına MSB tarafından emir verilmesidir. Yazılı emir yoluyla dosya Askeri Yargıtay’a geldiğinde sadece yazılı emirde belirtilen sebeplerde inceleme yapılır. Yargı organları tarafından verilen kararları denetlemek için daha yüksek dereceli mahkemeye başvurulması istemine “kanun yolu” denilmektedir[441]. Kanun yolları genel olarak itiraz ve temyizden ibarettir. 477 SK’da kanun yollarından “itiraz” usulü benimsenmiş, ayrıca olağanüstü kanun yolu olarak “yazılı emir” yoluna da gidilebileceği hükme bağlanmıştır.
Örneğin bir kişiye bir fiili nedeniyle hem aylıktan kesme ve hem de göz hapsi cezası verilemeyecek; disiplin amiri tarafından ceza verildikten sonra üst disiplin amiri tarafından ikinci kez cezalandırılamayacaktır[324]. Maddelerinde disiplin suçlarından dolayı Yüksek Disiplin Kurulunun, “uyarma”, “kınama” ve “görevden çekilmeye davet” disiplin cezaları verebileceği düzenlenmiştir. İlgili yasalarda uyarma ve kınama cezalarının tanımı ve nasıl infaz edileceğine dair bir hüküm bulunmamakta ancak görevden çekilmeye davet cezasının infaz biçimi açıklanmaktadır. Buna göre Görevden çekilmeye davet edilen ilgili, işlemin kesinleşmesinden itibaren izinli sayılır. Bir ay içinde emekliliğini istemediği veya istifa etmediği takdirde görevinden çekilmiş sayılarak hakkında T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre gerekli işlem yapılmak üzere durumu Milli Savunma Bakanlığına bildirilir. Eğer bu ceza AYİM’de görevli subay üyeler hakkında verilmişse, işlemin kesinleşmesinden itibaren üyelik durumu kalkar, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ile ilişiği kesilir, durumu Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve ilgilinin bağlı bulunduğu kuvvet komutanlığına derhal bildirilir. Maddesindeki düzenleme nedeniyle “disiplin tecavüzü” adı altında sınırları ve unsurları belli olmayan bir disiplin suç kategorisi yaratılmıştır[73]. Hangi fiillerin disiplin tecavüzü oldukları ve bunların sayıları belli değildir. Bu konudaki tek ölçüt; fiilin askeri terbiyeyi bozması ve hiçbir yaptırım içeren kanun maddelerine uymamasıdır.
[44] Bu dönemde, Türkiye’de 442 spor kulübü ve 27 bin 631 sporcu bulunmaktaydı. [40] Türk sporunun ilk kuruluşu olan TİCİ döneminde kulüp sayısı 16, sporcu sayısı da 827 iken, faaliyet gösterdiği 1936 yılına kadar kulüp sayısı 173’e, sporcu sayısı da 10 bin 75’e yükselmiştir. [38] TİCİ’nin ilk başkanlığını Galatasaray Kulübü’nün kurucusu Ali Sami Yen yaparken, asbaşkanlık görevlerini de Burhan Felek ve Ali Seyfi üstlenmiştir. [32] Fuat Hüsnü, Reşat, Kemani Nuri, Fahri, Nurettin, Hafız Mehmet, Hafız Mustafa, Emcet, Tamburacı Osman Pehlivan ve Şevki’den oluşan takım ilk maçını Kadıköy Rum takımı ile yapmış, fakat 5-1 yenilmiştir. Maçın bitiminde, saray hafiyeleri Black Stocking futbolcularının Türk olduğunu anlayınca kimi oyuncuları yakalayarak sürgüne göndermiştir. Takımın kurucularından Fuat Hüsnü ise, bir faytona binerek kaçmayı başarmış, daha sonra ise hafiyelere yakalanmamak için, İngilizlerin “Kadıköy Futbol Kulübü”nde “Boby” takma adıyla futbol oynamaya devam etmiştir. [11] Amerikan futbolu ve basketbolda, televizyonun anlatım üslubuna uydurulmak üzere belli kural değişiklikleri yapılmıştır. Bugün futbolda da, bu tür değişikliklerin yapılıp yapılamayacağı tartışılmaktadır. TFF bütçesi, Yönetim Kurulu tarafından düzenlenerek Genel Kurulun onayından sonra uygulanır. TFF Başkanı, tahsilat ve harcamaları bütçede belirtilen esaslar çerçevesinde yapmaya yetkilidir, bir başka anlatımla, TFF’nin ita amiri Başkandır. İstanbul’da ilk resmi futbol kulübü, 1902 senesinde James Lafontaine ve Horace Armitage adlarındaki iki İngiliz tarafından “Cadikeuy Football Club (Kadıköy Futbol Kulubü)” adıyla kurulmuştur. Bunu, yine İngilizlerin kurduğu “Moda Futbol Kulübü”, Rum azınlığın “Elpis Futbol Kulubü” ve adını İngiliz Büyükelçiliği’nin yatından alan “İmogene” adlı kulüp izlemiştir.
Futbol faaliyetinde bulunan kulüpler, TFF yönetim kurulunun belirleyeceği tescil koşul ve esaslarını yerine getireceğini taahhüt etmekte[87] ve tescil ücretini öderse tescil edilmekte ve “tescil belgesi” verilmektedir. Ülkemizde gündemdeki ağırlıklı yeri hiç değişmeyen bir spor dalı futbol. Milyon dolarlarla/avrolarla ifade edilen kulüp bütçeleri ve transfer ücretleri bir yana, futbolun sadece sponsorluk, ürün satışı, pazarlama ve reklam faaliyetleri bile başlı başına bir sektör. Futbolun bu denli gündemde olması, futbol faaliyetlerini ülke sınırları içerisinde düzenleyen ve denetleyen kuruluş olarak Türkiye Futbol Federasyonu’nu da gündeme taşıyor. Hatta kimi zaman (özellikle genel kurul dönemlerinde) Türkiye Futbol Federasyonu’nun ismini, haber bültenlerinin en ön sırasında duyuyoruz. Maddesinde; esrar elde etmek (4 yıldan 12 yıla kadar) veya kullanmak için (1 yıldan 3 yıla kadar) kenevir ekmeye ilişkin ciddi hapis cezalarının öngörüldüğü görülmektedir. Yargı mensubu olan hakim ve savcıların bağımsızlık ve tarafsızlıklarının esaslı dayanağını özlük hakları ve mesleki güvenceleri oluşturur. Ancak Ülkemizde yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı, genelde sözlerde ve hatta yazılı metinlerde kalır. Bunun, başta hukuk kültürü bozukluğu olmak üzere birçok sebebi olabilmektedir.
B) 80 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. (3) Disiplin kurullarında kararlar oy çokluğu ile alınır. Oylar dağılırsa, hakkında tahkikat yapılanın en çok aleyhinde olan oy, çoğunluk elde edilinceye kadar kendisine daha yakın olan oya tabi olur. (1) Teşkilatında disiplin kurulu kurulan komutanlıklar veya askeri kurum amirlikleri ile Milli Savunma Bakanlığında bir disiplin subayı bulunur. (3) Aynı garnizonda; birden fazla disiplin kurulu kurulması gereken kıta komutanlığı, karargâh ve kurum amirlikleri bulunursa, yeteri kadar disiplin kurulu kurulması ile yetinilebilir. (2) Yükümlülük süresinin uzaması hâlinde, personele özlük hakları, statüsüne uygun olarak ödenmeye devam olunur. (3) Kontrol altına alınan kişi ile ilgili olarak durumun gerektirdiği tedbirler, disiplin amirlerince alınır veya alınması sağlanır. (1) Uyarma cezası; personele, görevinin icrasında veya hâl ve hareketlerinde daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir. (2) Aynı fiil nedeniyle bu Kanunda yazılı disiplin cezalarından birden fazlası verilemez. Özellikle belirtelim ki; internet üzerinden yapılan yayınlar nedeniyle mağdur olan kişilerin içerik ve yer sağlayıcısına başvurarak içeriğin kaldırılmasını talep hakları vardır. Hukukun temel işlevi olan uyuşmazlık çözümü, uyuşmazlık çözümünde yorum, hukuk yaratma, takdir kullanma ve neticede hüküm kurma aşamaları teorik düzlemde ele alınmaktadır.